Tiroid Ameliyatları Sonrası Kilo Almanın Mekanizması Aydınlatıldı

Yeni bir araştırma, tiroid ameliyatları sonrası kilo alımının sorumlusunun tiroid hormonları değil, tiroid bezinde bulunan ‘kalsitonin’ hormon eksikliği olduğunu ortaya koydu. Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan, bu bulgular ışığında ameliyat tekniklerinin tekrar kıymetlendirilmesi ve tiroid bezinin sağlıklı kısımlarının mümkün olduğunca korunması gerektiğini vurguladı.  Prof. Dr. Ayşan, “Tiroid bezi bedenin orkestra şefidir. Artık biliyoruz ki bu şefin diğer bir vazifesi daha var: Kalsitonin salgılamak. Son bulgular, tiroid ameliyatlarında çok daha titiz davranmamız gerektiğini bir kere daha gösterdi” dedi.

Tiroid ameliyatı geçiren hastaların en çok şikayet ettiği hususların başında kilo alımı geliyor. Yeditepe Üniversitesi, Koşuyolu Hastanesi Endokrin Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Erhan Ayşan hususla ilgili yaptığı ve memleketler arası saygın bir mecmua olan Endocrinology and Metabolism mecmuasında yayınlanan yeni araştırmasının bulgularını paylaştı. Bugüne kadar bu durumun ekseriyetle tiroid hormonlarının eksikliğine bağlandığını fakat bu görüşün gerçeği yansıtmadığını tabir eden Prof. Dr. Ayşan, “Hastalar sıklıkla ‘tiroidimi aldırdım, hormonlarım eksildi ve bu yüzden kilo aldım’ diye düşünüyorlar. Meğer son yapılan araştırmalar, kilo alımının sebebinin tiroid hormonları değil, tiroid bezinden salgılanan kalsitonin hormon eksikliği olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

‘KİLO ALIMININ NEDENİ TİROİD HORMONLARI DEĞİL, KALSİTONİN EKSİKLİĞİ’

Prof. Dr. Ayşan, kalsitonin hormonu hakkında, “Kalsitonin, uzun yıllardır yalnızca kemik sıhhati ile ilgili bir hormon olarak biliniyordu. Lakin yeni araştırmalar, bu hormonun tokluk hissi sağlamada, mide boşalmasını yavaşlatmada ve insülin hassaslığını artırmada değerli bir rol oynadığını ortaya koydu. Kalsitonin, aslında yalnızca kemikler için değil, metabolizma için de kritik ehemmiyete sahip. Tiroidin tamamının alındığı ameliyatlarda, sadece tiroid hormonlarını değil, kalsitonini de kaybediyoruz. Bu da kilo alımına yol açıyor” sözlerini kullandı.

‘TİROİD AMELİYATLARINDA SAĞLIKLI DOKUYU KORUMAK ÇOK ÖNEMLİ’

Prof. Dr. Ayşan, tiroid ameliyatlarında sağlıklı tiroid dokusunu hami cerrahi yolların değerine dikkat çekerek koruyla ilgili şu bilgiler verdi: “Tiroid ameliyatlarında, tiroid bezinin tamamının değil yalnızca hastalıklı kısmın çıkartılması daha gerçek bir yaklaşım olacaktır. Bu sayede, kalsitonin hormonu salgılayan hücreler korunabilir ve hastaların ameliyat sonrası kilo alma riski azaltılabilir.” dedi. İnsan dışındaki tüm göğüslü canlılarda kalsitonin hormonunun tiroid bezi dışında ‘ultimobrankial organ’ ismi verilen farklı bir organdan salgılandığını belirten Prof. Ayşan, “Bu organ yalnızca beşerde yok ve farklı bir halde bu organı oluşturan hücreler beşerde tiroid bezi içinde yayılmış olarak bulunuyorlar. Yani aslında tiroid bezi bir değil, iki organdan oluşuyor. İşte biz ameliyatla tiroid bezinin tamamını aldığımızda, bu organı da ortadan kaldırmış oluyoruz. Lakin tiroid bezinin bir kısmı bırakıldığında, bedende kâfi ölçüde kalsitonin kalabilir ve bu da kilo alımını önleyebilir” diye konuştu.

‘KALSİTONİN DESTEĞİ MÜMKÜN DEĞİL’

Kalsitonin hormonunun dışarıdan ilaç olarak alınmasının şu an için mümkün olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Geçmişte kalsitonin ilaçları mevcuttu lakin yan tesirleri nedeniyle satışı yasaklandı. Bu nedenle tiroid hormonları üzere kalsitonini dışarıdan almak şu an bir seçenek değil. Hasebiyle, hastaların ameliyat sonrası metabolik istikrarını muhafazanın en tesirli yolu, sağlıklı tiroid dokusunu mümkün olduğunca yerinde bırakmak” sözlerini kullandı.

KANSER DURUMUNDA TÜM TİROİD ALINABİLİR

Tiroid kanseri olaylarında ya da önemli ve büyük nodüllerin varlığında, tiroid bezinin tamamının alınmasının zarurî olabileceğini belirten Prof. Dr. Ayşan, bu durumlarda hastaların önceliğinin kanseri tedavi etmek olması gerektiğini vurguladı. Prof. Dr. Ayşan şöyle konuştu: “Kanser üzere önemli bir durum kelam mevzusuysa tiroid bezinin tamamının alınması hayati değere sahip olabilir. Lakin küçük tümörlerde ve daha az riskli hadiselerde yalnızca hastalıklı kısmın çıkartılarak sağlıklı dokunun korunması hastanın hem genel sıhhati, hem de kilo denetimi açısından daha avantajlı olacaktır.”

‘TİROİD BEZİNİN PAHASI BİR KAT DAHA ARTTI’

Prof. Dr. Ayşan son olarak, tiroid bezinin bedende esasen bir ‘orkestra şefi’ olarak tanımlandığını ve yeni bulgularla birlikte bu orkestra şefinin vazifelerinin daha da ehemmiyet kazandığını belirterek, “Hekimler daima derler ki ‘tiroid bezi bedenin orkestra şefidir’. Tiroid, hormonlarıyla bedeni yönetir. Fakat artık görüyoruz ki, bu şefin bir vazifesi daha var: Kalsitonin salgılamak. Artık bu bilgilerle tiroid bezinin pahasını bir kat daha arttırmış olduk. Münasebetiyle, artık tiroid ameliyatlarında çok daha titiz ve müdafaacı davranmamız gerektiğini bir defa daha öğrenmiş olduk. Çağdaş cerrahi yaklaşım, hastalarımızın hem sıhhatini koruyacak hem de ömür kalitesini artıracaktır” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı