Ofiste omurga sağlığınızı nasıl koruyabilirsiniz?

Hareketsiz bir hayat kas-iskelet sistemini ve omurga sıhhatini olumsuz etkiliyor, sıhhat sıkıntılarına davetiye çıkarıyor. Gün uzunluğu masa başında sabit bir biçimde çalışmanın kasların zayıflamasına ve esneklik kaybına neden olabileceğini belirten İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Gamze Demircioğlu, boyun ve bel fıtığı riskinin azaltılması için alınacak önlemlere dikkat çekti. Demircioğlu, “Ergonomik bir çalışma alanı oluşturulmalı, ayarlanabilir yükseklikte bel takviyeli bir sandalye kullanılmalıdır. Kollar masadan takviye almalı, baş öne çıkıyorsa sandalyeyi masaya yaklaştırarak yanlışsız postür korunmalıdır. Diz ve kalça 90 derece olmalı, ayak altına dayanak konulmalı ve bacak bacak üstüne atmaktan kaçınılmalıdır. En kıymetlisi, her yarım saatte bir kalkıp kısa yürüyüşler ve esneme hareketleri yapılmalıdır.” dedi.

İstanbul Atlas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü’nden Dr. Öğretim Üyesi Gamze Demircioğlu, bilhassa gün uzunluğu masa başında hareketsiz formda çalışan şahıslarda ortaya çıkabilecek sıkıntılara ve bunların önlenmesine ait değerlendirmede bulundu.

Saatlerce hareketsiz kalmak, kas-iskelet sistemini olumsuz etkiliyor

Günümüzde ofiste bilhassa masa başında çalışan şahıslar için uzun mühlet masa başında oturmanın ve bilgisayar ekranına bakmanın yaygın bir hale geldiğini belirten Demircioğlu, “Bu durum, çağdaş ömrün bir gerekliliği olarak kabul edilse de sıhhat açısından önemli riskler barındırmaktadır. Bilgisayar başında uzun saatler boyunca hareketsiz kalmak, kas-iskelet sistemi üzerinde olumsuz tesirler yaratabilir ve çeşitli sıhhat sıkıntılarına yol açabilir” ikazında bulundu.

Kaslar zayıflıyor, esneklik kaybediliyor

Bütün gün bilgisayar başında hareketsiz kalmanın kasların zayıflamasına ve esneklik kaybına neden olabileceğini belirten Demircioğlu, “Bu durum bel, boyun, kalça, diz ve omuz ağrıları, kas gücü kaybı, el bileği ağrıları ve tuzak nöropatilerine bağlı uyuşmalar üzere çeşitli kas-iskelet sistemi meselelerine yol açabilir. Ayrıyeten uzun müddetli oturma, kifoz, lordoz üzere omurga duruş bozukluklarına neden olabilir. Bunun yanı sıra bel ve boyun fıtığı üzere kronik ağrıların gelişmesine de taban hazırlar” diye konuştu. 

Dolaşım sistemi ve gözler de etkileniyor

Bilgisayar ekranına uzun mühlet bakmanın göz yorgunluğu, bulanık görme ve baş ağrısı üzere meseleleri beraberinde getirebileceğini kaydeden Demircioğlu, “Hareketsizlik, dolanım sistemini olumsuz etkileyerek venöz staz ve varislerin oluşumuna, ödem ve derin ven trombozu riskinin artmasına neden olabilir; bu durum kardiyovasküler hastalıkların gelişimine yol açabilir.” ikazında bulundu.

Çalışma ortamında ergonomik ekipmanlar kullanılmalı

Bu sıkıntıların önlenmesinde kimi önlemlerin alınabileceğini tabir eden Demircioğlu, fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımlarının, ofis çalışanlarının karşılaştığı bu tıp sıhhat sıkıntılarının idaresinde büyük ehemmiyet taşıdığını söyledi. Dr. Öğretim Üyesi Demircioğlu, “İlk adım, ergonomik değerlendirmeler yaparak, çalışma ortamının ve alışkanlıklarının yine düzenlenmesidir. Ergonomik ofis ekipmanlarının kullanılması, omurga sıhhatini korumak açısından kritik bir rol oynar. Ayarlanabilir sandalyeler, uygun yükseklikteki masalar ve monitörler, yanlışsız oturma durumunu teşvik eder ve kas-iskelet sistemi üzerindeki gerilimi azaltır” diye konuştu. 

Kişiye özel antrenman programları uygulanabilir

Bel ve boyun fıtığı tedavi sürecinde, fizyoterapi ve rehabilitasyon yaklaşımlarının geniş bir yelpazede uygulandığını vurgulayan Demircioğlu, “Fizyoterapistler, bireye özel antrenman programları ile kasların güçlenmesini, esnekliğin artmasını ve postürün düzeltilmesini sağlar. Manuel terapi teknikleri, masaj, mobilizasyon ve kinezyoteyp uygulamaları, ağrılı bölgelerde dayanak sağlar ve ağrı idaresini kolaylaştırır. Elektriksel stimülasyon, ultrason ve sıcak-soğuk tedavileri üzere fizyoterapi modaliteleri de bu süreçte yardımcı araçlar olarak kullanılabilir. Her bireyin durumu farklı olabileceğinden, bu çeşit tedavi prosedürlerine başlamadan evvel kesinlikle bir uzmana danışmak en gerçek yaklaşım olacaktır. Uzmanlar, şahsa özel tedavi planları oluşturarak en uygun formülleri belirler” diye konuştu.

Sandalyede bel dayanağı sağlanmalı

Ofis çalışanlarının boyun ve bel fıtığı riskini azaltması için kimi önlemler alabileceğini tabir eden Dr. Öğretim Üyesi Gamze Demircioğlu, “Ergonomik bir çalışma alanı oluşturulmalı, ayarlanabilir yükseklikte bel takviyeli bir sandalye kullanılmalıdır. Kollar masadan dayanak almalı, baş öne çıkıyorsa sandalyeyi masaya yaklaştırarak gerçek postür korunmalıdır. Diz ve kalça 90 derece olmalı, ayak altına dayanak konulmalı ve bacak bacak üstüne atmaktan kaçınılmalıdır.” dedi.

Düzenli antrenman omurga sıhhatini koruyor

Uzun mühlet birebir durumda kalınmaması, makul aralıklarla ayağa kalkılması gerektiğini söyleyen Demircioğlu, “Sık sık konum değiştirmek, belli aralıklarla ayağa kalkmak ve ofis içinde kısa yürüyüşler yapmak gerekir. Sistemli olarak idman yapmak, omurgayı destekleyen kasları güçlendirir ve esnekliği artırır. Yüzme, yürüyüş, pilates ve yoga üzere antrenmanlar, hem genel sıhhat durumunu düzgünleştirir hem de omurga sıhhatini koruyarak boyun ve bel fıtığı riskini azaltır” tavsiyesinde bulundu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı