Başkan Tugay Edebiyat Festivali'ni şiirle açtı

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından organize edilen 8’inci Milletlerarası İzmir Edebiyat Şenliği başladı. Lider Dr. Cemil Tugay, edebiyat dünyasının kıymetli isimlerini, genç muharrir ve şairleri İzmir'de buluşturan şenliğin açılışını Ahmed Arif’in “Anadolu” şiiriyle yaptı. Tugay, “Öyle yıkma kendini, o denli mahzun, o denli garip... Nerede olursan ol, içerde, dışarda, derste, sırada, yürü üstüne üstüne. Tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının. Dayan kitap ile dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, umut ile, sevda ile, düş ile dayan rüsva etme beni” dizeleriyle seslendi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 8’inci kere düzenlenen Memleketler arası İzmir Edebiyat Şenliği başladı.  21-24 Kasım tarihleri ortasında edebiyat dünyasının değerli isimlerini, genç müellif ve şairlerle buluşturacak şenliğin açılış merasimi Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi'nde (AASSM) gerçekleştirildi. Şenliğin açılış merasimine İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Cemil Tugay, İzmir Büyükşehir Belediyesi CHP Küme Lider Vekili Dr. Zafer Levent Yıldır, sivil toplum kuruluşu temsilcileri, sanatkarlar, akademisyenler ve çok sayıda İzmirli katıldı.

“Çok daha fazlasını yapmamız gerekiyor”

Festivalin açılış konuşmasını yapan Lider Dr. Cemil Tugay, konu edebiyat olunca burada kesinlikle olmak istediğini belirterek “Beni ben yapan özelliklerimin oluşmasına neden olan şey, ilkokulda babamın bana armağan ettiği Ömer Seyfettin kitabı sonrasında okuduğum binlerce kitap ve edebiyat sevgisidir. Karşıyaka’da belediye lideriyken memleketler arası bir edebiyat şenliği düzenlemeyi çok istemiştim. Çok fazla sayıda edebiyatçının yaşadığı, yapıtlarını bıraktığı bir ülkede yaşıyoruz. Çok daha fazlasını yapmamız gerekiyor. Yapamaz mıyız, bizi tutan ne” diye konuştu.

“Gün yüzüne çıkmayı bekleyen çok şey var”

Doktorluk yaparken bu ülkeye hizmet etme aşkı ve heyecanıyla siyasete girdiğini söyleyen Lider Tugay, “Bu ülkeyle ilgili, insanlıkla ilgili, sistemin içinde barındırdığı ve bir türlü kurtulamadığı hastalıklarla uğraş etmek için siyasetin bir kenarında olmak istedim. İzmir ve Türkiye’nin inanılmaz bir potansiyeli var. İşlenmeyi, gün yüzüne çıkmayı bekleyen çok şey var. Bunlarla ilgili birilerinin çalışması lazım. Bu yüzden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı oldum. Bana güvenen herkese çok teşekkür ederim. Kimsenin itimadını boşa çıkarmak istemiyorum. Bunun için elimden gelenin en güzelini yapacağım” dedi.

“Bilgiyi toplumsal medyadan değil, kitaplardan öğrenmemiz lazım”

Başkan Tugay, kendisinin de konuşmacı olarak katıldığı Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de düzenlenen Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı’ndan (COP29) örnek vererek, “Dünyada iklimi bu hale getiren ülkeler bize ürettikleri makinaları satıp bizim karbon emisyonumuzu azaltmamızı istiyorlar. Neyle gayret etmemiz gerektiğini gösteren bir örnek bu. Bizim akıllı, bilgili olmamız lazım. Bilgiyi de toplumsal medya hesaplarından değil, nitekim bilen insanların yazdığından çizdiğinden, kendilerinden dinleyerek öğrenmemiz lazım. Onun için bizim düzgün müelliflere, güzel şairlere, uygun çizerlere muhtaçlığımız var” diye konuştu.

“Çok daha güçlü bir Edebiyat Şenliğini daima birlikte yapacağız”

Başkan Tugay konuşmasının son kısmında edebiyatseverlere Ahmed Arif’in Anadolu şiirini okudu.. Tugay, “Öyle yıkma kendini, o denli mahzun, o denli garip... Nerede olursan ol, içerde, dışarda, derste, sırada, yürü üstüne üstüne. Tükür yüzüne celladın, fırsatçının, fesatçının, hayının. Dayan kitap ile dayan iş ile. Tırnak ile, diş ile, umut ile, sevda ile, düş ile dayan rüsva etme beni” dizeleriyle seslendi.

Şiirin akabinde Lider Tugay kelamlarını, “Ben ömrümde şiiri çok özel bir yere koyuyorum. Bazen üç söz yan yana geliyor, bize üç yüz sayfalık kitabın hissettirdiği duyguyu hissettiriyor. Tüm kitap dostlarını, edebiyat dostlarını sevgi ve hürmetle selamlıyorum. Kelam veriyorum önümüzdeki yıl çok daha güçlü bir edebiyat şenliğini daima birlikte yapacağız” sözleriyle noktaladı.

Haydar Ergüden: Gençlere ve genç kalanlara merhaba

Festival Yöneticisi Haydar Ergülen ise “Edebiyat Şenliğimiz bu yıl gençleri, genç kalanlarla buluşturuyor.  Festival, ona en yakışan yerde İzmir’de gerçekleştiriyor. Demokrasinin kurulduğu Ege, onu yaşatacak her yaştan genciyle laik, çağdaş ve özgür bir ömrü akılla, bilimle sanatla, kültürle, müzikle, edebiyat ve şiirle buluşturmayı sürdürecek. Gençlere ve genç kalanlara merhaba” diye konuştu.

Duru Sönmez: Bugünün gençlerinden kuşku etmeyin

Açılış konuşmaları kapsamında “Edebiyat Gençliktir” teması için İzmir Atatürk Lisesi öğrencisi Duru Sönmez sahneye geldi. Duru Sönmez, “Edebiyat gençliktir. Ruha güzel gelen şeyler nasıl canlı tutarsa insanı, edebiyat da kendine bağlananı genç fiyat. Bugünün gençlerinden kuşku etmeyin” formunda konuştu.

Onur Konukları Söyleşiyor

Açılış konuşmalarının akabinde bu yılki şenliğin Edebiyat Onur Konuğu Nermin Yıldırım ve Şiir Onur Konuğu Mehmet Mümtaz Tuzcu, “Onur Konukları Söyleşiyor” isimli söyleşide konuşmacı oldu. Panele Nermin Yıldırım, “Edebiyat yalnız olmadığımızı, birbirimize sandığımızdan daha çok benzediğimizi ve birlikte pek çok şeyin üstesinden gelebileceğimizi bize söyler” kelamlarıyla başladı. Haydar Ergülen moderatörlüğünde düzenlenen oturumda Türk ve dünya edebiyatının dünü, bugünü ve geleceği konuşuldu. Mehmet Mümtaz Tuzcu, romandan şiire, sinemadan müziğe kadar engin bilgileriyle dinleyicilere sanat dolu bir gece yaşattı. Oturumun akabinde ise sanatçı Erdal Güney konseri gerçekleşti.

“Edebiyat Gençliktir” temasıyla dopdolu program

Bu yıl “Edebiyat Gençliktir” temasıyla düzenlenen Memleketler arası İzmir Edebiyat Şenliği,  dopdolu programla kapılarını açtı. 21-24 Kasım tarihlerinde edebiyat tutkunlarını ağırlayacak şenlik kapsamında Genç Romancılar Ne Düşünüyor, Genç Şairler Konuşuyor, Yeryüzü Konukları, Bir Jenerasyonu Anlamak başlıklarının da olduğu söyleşi, panel ve şiir dinletiler yapılacak. Ayrıyeten atölyeler, performans ve stand-up şovları de yer alıyor. Erdal Güney dinletisi ve Latif Tiftikçi'nin sahnelediği Nazım Hikmet'in "Benerci Kendini Niye Öldürdü" isimli tiyatro oyunu da sahnelenecek. Bunların yanı sıra ünlü müzisyen ve şair Can Bonomo da şenlik konukları ortasında olacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen şenliğin bu yılki aktifliklerine Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi (APİKAM) ile Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) konut sahipliği yapacak.

Edebiyatın dünyaca ünlü usta kalemleri İzmir’de

8. İzmir Milletlerarası Edebiyat Şenliği bu yıl, yurt dışından Claus Ankersen (Danimarka), Sonnet Mondal (Hindistan), Pramila Venkateswaran (Hindistan), Barbara Pogacnik (Slovakya), Edgar Borges (Venezuella-İspanya) ve František Hruška'yı (Çek Cumhuriyeti) ağırlıyor. İzmir’den ve ülkemizin çeşitli kentlerinden Mahmut Temizyürek, Tuğrul Keskin, Polat Özlüoğlu, Fuat Sevimay, Kaan Murat Yanık, Çiğdem Sezer, Zeynep Tuğçe Karadağ, Fırat Baytak, Zeynep Çolakoğlu, Ayşe Hasret İnci, Yalın Gündüz, Evrim Kuran, Nisan Fazilet, Onur Güzeldiyar, Mehmet Mahzun Doğan, Tataryen Lokman, Can Gürses, Gülhan Davarcı, M. Utku Yeşilöz, Makbule Aras Eyvazi, Yağmur Sunar, Sedat Solkun, Erkut Tokman, Ahmet B. Tamu, Fatma Aras, Mehmet Özceylan, Mehmet Sait İmret üzere birbirinden kıymetli isimler de şenlikte yer alacak. Ayrıyeten Sıla Topçam’ın Masal Kürsüsü, Polat Özlüoğlu’nun Hikaye Kürsüsü ve Serdar Solkun’un Gençlerle Şiir Atölyesi aktifliklerine katılmak isteyenler İzmirArt üzerinden kayıt yapabilecek.

Ahmed Arif’in Anadolu şiiri

Başkan Dr. Cemil Tugay’ın konuşmasında yer verdiği Ahmed Arif’in “Anadolu” şiirinin sözleri ise şu halde;

“Beşikler vermişim Nuh'a

Salıncaklar, hamaklar,

Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,

Anadoluyum ben,

Tanıyor musun?

Utanırım,

Utanırım fukaralıktan,

Ele, güne karşı çıplak...

Üşür fidelerim,

Harmanım kesat.

Kardeşliğin, çalışmanın,

Beraberliğin,

Atom güllerinin katmer açtığı,

Şairlerin, alımların dünyalarında,

Kalmışım bir başıma,

Bir başıma ve uzak.

Biliyor musun?

Binlerce yıl sağılmışım,

Korkunç atlılarıyla parçalamışlar

Nazlı, seher-sabah uykularımı

Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,

Haraç salmışlar üstüme.

Ne İskender takmışım,

Ne şah ne sultan

Göçüp gitmişler, gölgesiz!

Selam etmişim dostuma

Ve dayatmışım...

Görüyor musun?

Nasıl severim bir bilsen.

Köroğlu'yu,

Karayılanı,

Meçhul Askeri...

Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.

Sonra kalem yazmaz,

Bir kaç sevda...

Bir bilsen,

Onlar beni nasıl severdi.

Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı

Minareden, barikattan,

Selvi kolundan,

Ölüme nasıl gülerdi.

Bilmeni mutlak isterim,

Duyuyor musun?

Öyle yıkma kendini,

Öyle mahzun, o denli garip...

Nerede olursan ol,

İçerde, dışarda, derste, sırada,

Yürü üstüne - üstüne,

Tükür yüzüne celladın,

Fırsatçının, fesatçının, hayının...

Dayan kitap ile

Dayan iş ile.

Tırnak ile, diş ile,

Umut ile, sevda ile, düş ile

Dayan rüsva etme beni.

Gör, nasıl yine yaratılırım,

Namuslu, genç ellerinle.

Kızlarım,

Oğullarım var gelecekte,

Herbiri vazgeçilmez cihan kesimi.

Kaç bin yıllık hasretimin koncası,

Gözlerinden,

Gözlerinden öperim,

Bir umudum sende,

Anlıyor musun”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı