Türk Kardiyoloji Derneği'nden 'Aktif Yaşam Alanı': "Hareketli Bir Yaşam, Başta Kalp Sağlığı Olmak Üzere Bütüncül Bir Sağlık İçin Önem Taşıyor"

“Aktif Hayat, Sağlıklı Toplum” projesi kapsamında, Onaranlar Kulübü ve Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile Beşiktaş’taki Yeşim Parkı’nda açılışı gerçekleştirilen alan tüm İstanbulluların hizmetine sunuldu.  Büyük kentlerde etkin ve hareketli bir ömrü destekleyen bu alan ile tıpkı vakitte başta kalp sıhhati olmak üzere hareketli bir ömrün bütüncül bir sıhhat için ehemmiyetine dikkat çekildi. 

Kalp sıhhati alanında gerçekleştirdiği tesirli çalışmalarıyla 60 yıldır faaliyetlerine devam eden Türk Kardiyoloji Derneği (TKD), “Aktif Ömür, Sağlıklı Toplum” projesi kapsamında, hareketle desteklenen sağlıklı bir hayatı teşvik etmek için her yaştan bireyin faydalanabileceği “Aktif Ömür Alanı”nın açılışını Boehringer Ingelheim’ın şartsız katkılarıyla gerçekleştirdi. Onaranlar Kulübü ve Beşiktaş Belediyesi iş birliği ile Beşiktaş’taki Yeşim Parkı’nda açılışı gerçekleştirilen alan tüm İstanbulluların hizmetine açıldı.  

Parkın açılış konuşmasını yapan Beşiktaş Belediye Lider Yardımcısı Dr. Şeref Şeker ile birlikte, TKD Yönetim Kurulu Lideri Prof. Dr. Muzaffer Değertekin, TKD Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu, TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk ve TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emre Aslanger kalp sıhhati ile ilgili kıymetli bilgiler aktardı. Aktiflikte, büyük kentlerde faal ve hareketli bir ömrü destekleyen bu alan ile başta kalp sıhhati olmak üzere bütüncül bir sıhhatin değerine dikkat çekildi. 

“Semtimizde Etkin Ömrü Sağlamayı Önemsiyoruz” 

Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat, aktif ve üretken bir hayat için çeşitli toplumsal belediyecilik uygulamalarını hayata geçirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Yeşim Parkı’nda hayata geçirilen projeyle ilgili açılış konuşmasını gerçekleştiren Beşiktaş Belediyesi Lider Yardımcısı Dr. Şeref Şeker şunları söyledi: “Semtimizde yurttaşlarımızın faal bir yaşama sahip olmasını hayli önemsiyoruz. Fizikî aktivitelerin bireylerin kalp ve damar sıhhatinin yanı sıra ruhsal durumunu da olumlu etkilediğini biliyoruz. Bu doğrultuda; açmış olduğumuz ve açmayı planladığımız spor tesislerimizin yanı sıra, “Hareket Et Beşiktaş” temasıyla semtimizin farklı bölgelerinde gerçekleştirdiğimiz yoga, pilates etkinliklerimiz, iş birlikleri çerçevesinde oluşturduğumuz nefes antrenmanlarımız bulunuyor. Beşiktaş bölgesinde yaşlılık oranı Türkiye’nin yaklaşık iki katı; yüzde 17 civarında 65 yaşın üzerinde yaşayan komşumuz var. Akat bölgesinde ise bu oran yüzde 21.44. Bu projeyi 65 üstü yaşlılarımız için ve gençlerimize örnek olması ismine ‘Hareket Et Beşiktaş’ teması kapsamında gerçekleştirdik. Türk Kardiyoloji Derneği’ne, Onaranlar Kulübü’ne ve Boehringer Ingelheim’a şartsız dayanaklarından ve bize bu projeyi kazandırdıklarından ötürü çok teşekkür ediyoruz.”

Kalp Sıhhatini Korumak İçin Hareketli Bir Ömür Şart

Hareketsizliğin kalp hastalıklarının en önemli risk faktörleri ortasında yer aldığına dikkat çeken Türk Kardiyoloji Derneği Yönetim Kurulu Lideri Prof. Dr. Muzaffer Değertekin “Kalp hastalıklarından   korunmanın en kıymetli yollarından biri, idmanı günlük hayatın bir modülü haline getirmek. Hastalar kendilerini daima halsiz ve yorgun hissettiği için hareket etmekten kaçınabilirler lakin hareketsiz kalınca kas kaybı gelişir. Yürüyüş ve antrenman, yorgunluk şikayetlerini azaltır, antrenman kapasitesini artırır.  Bu nedenle, haftada en az 5 gün, 30’ar dakika idman yapmayı alışkanlık haline getirmek ehemmiyet taşıyor. Parklardaki spor alanlarını pahalandırmak yeniden günlük hareket gereksiniminizi karşılayacaktır. Hareket hayatınızda yer ettikçe, kalp sıhhatinizin yanı sıra tüm bedeninizin ve hatta ruh sıhhatinizin daha düzgün bir hale geldiğini göreceksiniz” dedi. 

“Aktif Hayat Sağlıklı Toplum İçin Harekete Burada Başla!” 

İstanbullulara “Aktif Ömür Sağlıklı Toplum İçin Harekete Burada Başla!” diye seslenen spor ve hareket alanı, her yaştan bireye uygun olarak tasarlandı. Alanın tasarlanma süreci evvel İstanbulluları dinleyerek başladı. Geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen ve 60’ı aşkın İstanbullunun katıldığı “Kentte Faal Hayat Buluşması” çalıştayında, kentlerde herkesin rahatça spor yapabileceği alanların nasıl olması gerektiği konusu üzerine fikir alışverişleri yapıldı, kentlileri daha faal bir hayatı motive etmenin teknikleri araştırıldı. Bu çalıştaydan ortaya çıkan fikirler kıymetlendirilerek Etkin Ömür Alanı’nın kapsamı ve ayrıntıları belirlendi. 

2 ana kısımdan ve farklı sayıda spor aletlerini içeren 8 adet spor diliminden oluşan alan, hem kişisel hem de toplulukla birlikte farklı antrenmanlar yapılabilecek formda kurgulandı. Kişisel spor alanındaki farklı spor aletlerinde mekik, imtihan, barfiks, dips üzere yoğunluklu olarak beden tartısı kullanılan spor hareketleri yapılabilirken, kolektif spor alanında ise yoga, pilates üzere grup aktiviteleri hayata geçirilebiliyor. 

Aktif Ömür Alanı’nda yapılabilecek hareketlerin şuurlu ve kişinin vücuduna uygun gelecek formda uygulanması için de bir görüntü çalışması bulunuyor. Alanda bulunan ekipmanlarda hangi antrenmanların nasıl yapabileceğini anlatan görüntülere, alandaki QR kod okutularak ulaşılabiliyor. Böylece spor yapmak isteyenler bu görüntüler sayesinde başlangıç-orta-ileri düzey idmanları izleyerek gerçek antrenman ipuçlarını öğrenebiliyorlar. 

“Ülkemizdeki bayanların yaklaşık 3’te 1’i diyabetik iken, 3’te 1’inde ise hipertansiyon bulunuyor”

Kalp hastalıkları ve inme, her yıl tüm dünyada 17,1 milyon kişinin ömrünü kaybetmesine neden olurken, Dünya Kalp Federasyonu; tütün kullanımı, sıhhatsiz beslenme ve fizikî aktivite yoksunluğu üzere en önemli risk faktörlerinin denetim altına alınması ile bu hastalıklara bağlı erken ölümlerin en az %80'inin önlenebileceğini tüm dünyaya duyuruyor.

Türk Kardiyoloji Derneği Kalp Yetersizliği Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. Özlem Yıldırımtürk “Özellikle yaşlı nüfusta ve kronik hastalıklara sahip bireylerde kalp yetersizliğinin görülme riski artıyor. Ülkemizde kalp yetersizliğinin erişkin nüfusta görülme sıklığı %2,9 olarak belirtilirken, bu da yaklaşık 2 milyonun üzerinde hastayı tabir ediyor. Türkiye’deki kalp yetersizliği hastalarının yaş ortalaması 68 olurken, erkekler bayanlara nazaran daha erken yaşlarda kalp yetersizliğiyle karşı karşıya kalıyorlar. Erkeklerde sıklıkla kalp damar hastalıkları kalp yetersizliğine sebep olurken, bayanlarda hipertansiyon, tiroid hastalıkları ve obezite kalp yetersizliğine adeta davetiye çıkarıyor. Kalp yetersizliği, ömür kalitesini kıymetli ölçüde düşürebiliyor ve hatta ölümcül olabiliyor. Dünya genelinde milyonlarca insanı etkileyen kalp yetersizliği, ülkemizde de değerli sıhhat sıkıntılarından biri olarak öne çıkıyor. Kalp yetersizliği, Türkiye'de vefat nedenleri ortasında üst sıralarda yer alıyor” diye konuştu.  

Birbiriyle ilişkili kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarına dikkat çeken Türk Kardiyoloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Bülent Mutlu “Ülkemizdeki bayanların yaklaşık üçte biri diyabetik iken, üçte birinde ise hipertansiyon bulunuyor ve bayanlarda obezite giderek artıyor. Global ölçekte bir milyardan fazla insanı etkileyen kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıkları, dünya çapındaki ölümlerin önde gelen nedeni olup her yıl 20 milyona yakın mevte sebep oluyor. Bu kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıkları birbiriyle ilişkilidir, bir ortada görülür ve birbirini şiddetlendirebilir; münasebetiyle hastaların hayatları üzerinde önemli bir yük yaratabilir.  Parçalı kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıkları tedavilerinden, bu hastalıkları temaslı hastalıklar olarak teşhis edip yöneterek tedavi ve erken muhafaza konusunda entegre bir yaklaşımı önemsiyoruz. Kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarının idaresi çoklukla modüllü olduğu için geç yahut yanılgılı teşhise, tedavi için yönlendirmelerde gecikmelere, gerçek tedaviye ve kurallara dayalı tedaviye vaktinde erişim eksikliklerine yol açabilir. Erken evrede tek sistem hasarı, geri dönüşü olmayan çoklu organ hasarlarına neden olabilir. Hasebiyle, hastalıkları bütüncül olarak yönetmek kritik kıymet taşıyor. Kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıklarını erken ele almak hastaların istenmeyen sonuçlardan korunması için fırsat sağlar. Kalp-damar, böbrek ve metabolizma hastalıkları tek başına bulaşıcı olmayan hastalıklardan vefat nedenlerinin yaklaşık yarısını oluşturmaktadır” diye konuştu. 

TKD Kalp Yetersizliği Çalışma Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Emre Aslanger ise “Hayatımızda hareket, yalnız kalp sıhhati için değil, kalp hastalıklarının tedavi sürecinde de büyük değer taşıyor.  Kardiyak rehabilitasyon olarak isimlendirdiğimiz ve tedavinin bir kesimi olan hareket usulü, kalp sıhhatinin uygunlaştırılması ve hayat kalitesinin artırılmasına değerli ölçüde katkı sağlıyor. Kalp hastalıklarının risk faktörlerini azaltan hareket; sağlıklı ömür biçimine sadık kaldığımızda, kan basıncı, kolesterol ve kan şekerinin düzenlenmesine yardımcı olur. Yapılan fizikî antrenmanlar, kalp kasının gücünü ve dayanıklılığını artırarak kalp işlevlerini geliştirir. Kalp hastalığı güç ve uzun bir süreç olabileceğinden ruhsal dayanıklılık da bir o kadar ehemmiyet taşıyor. Doktor önerisi ile tedaviye uygun olarak yapılacak idmanlar, ruhsal olarak takviye sağlarken gerilimle başa çıkmayı kolaylaştırıyor. Kardiyak rehabilitasyon, hastaların ömür kalitesini yükseltmekle birlikte, bağımsız ve faal olmaya yardımcı olurken daha kıymetlisi hastalığın tekrarlanma riskini azaltıyor” diye konuştu. 

PROJE KÜNYESİ:

Proje: Türk Kardiyoloji Derneği

Proje Destekçisi: Boehringer Ingelheim

Proje Yer Destekçisi: Beşiktaş Belediyesi 

Proje Tasarımı: Onaranlar Kulübü

Proje İrtibatı: Communication Partner

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı