Yeni gelişmeler prostat kanseri tedavisinde yüz güldürüyor

Türkiye’de ise her yıl 20 bin erkeğe prostat kanseri teşhisinin konduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Üroonkoloji Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. İlker Tinay, “Erken teşhis tüm kanserlerde olduğu üzere prostat kanserinde de hayati bir değere sahip. Prostat kanseri belirti vermeyebilir, bu nedenle sistemli muayene erken teşhis için çok kıymetli. Ailesinde göğüs yahut prostat kanseri hikayesi olanlar daha yüksek risk kümesinde yer aldığı için bilhassa 40 yaşından sonra tertipli tarama ve denetimlerini ihmal etmemeli” dedi.

Kadınlarda göğüs kanserine yol açan BRCA1 ve BRCA2 genlerindeki değişikliklerin erkeklerde de prostat kanseri için bir risk ögesi oluşturduğunun altını çizen Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi Üroonkoloji Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. İlker Tinay, “Ailesinde göğüs kanseri olanlar doktor muayenelerine 40’lı yaşlarda, sağlıklı erkekler de 50’li yaşlarda başlamalı” diye konuştu.

Erkekler elle muayeneden çekiniyor

Erkeklerin genel olarak elle muayeneden kaçındığını ve çekindiğini paylaşan Üroonkoloji Merkezi Yöneticisi Prof. Dr. İlker Tinay, “Bu nedenle de sadece kan analizi yaptırmak istediğini söyleyebiliyorlar vakit zaman. Lakin burada elle muayenenin yerini kan analizinin alamayacağını vurgulamak gerekir. Görüntüleme formülleriyle ortaya çıkmayan pek çok sorun yalnızca elle muayene esnasında tespit edilebiliyor” dedi.

Erken teşhis başarıda değerli etmen

Prostat kanserinde erken teşhisin tedavideki başarıyı da etkilediğini söyleyen Prof. Dr. İlker Tinay, “Prostat kanseri hiçbir belirti vermeyebilir. Bu noktada şuurlu olunması ve tertipli denetim ve taramaların yapılması gerekiyor. Tıp ve teknolojideki yeni gelişmeler sayesinde ileri evre prostat kanserinde bile tedavide yüz güldürücü sonuçlar elde etmek mümkün olsa da erken teşhis alan şahısların sonuçları da daha başarılı oluyor” açıklamasında bulundu. 

İdrarın kesik kesik yapılması prostat kanseri belirtisi olmayabilir

İleri evre prostat kanserinde idrarda kan görülebildiğini belirten Prof. Dr. İlker Tinay, “Prostat kanseri birinci olarak bel omurlarına ve omurgaya sıçrama yaptığı için bel ve sırt ağrıları olabilir. İdrarın kesik kesik yapılması ise kansere değil, uygun huylu prostat büyümesine bağlı olarak da gerçekleşebilir. Lakin net teşhis koymak için bir kesinlikle bir üroloji uzmanına başvurulmalı” dedi.

Ameliyatsız ve tesirli tedaviler mümkün

Prostat kanserinin birçok vakit tedavisinin ameliyat olduğunu lakin bilhassa Radyasyon Onkolojisi alanındaki teknolojik gelişmeler sayesinde pek çok prostat kanseri hastasının ameliyat olmadan, yalnızca ışın tedavisiyle de sıhhatine kavuşabildiğini belirten Prof. Dr. İlker Tinay, “Sadece tümörü gaye alan, etraf dokulara ziyan vermeyen yeni radyoterapi aygıtları hayat kalitesini daha çok koruyor. Günümüzdeki gelişmeler sayesinde artık çok daha tesirli ve çok daha az yan tesirli tedaviler kelam konusu. Nükleer Tıp alanındaki yeni radyonüklid tedaviler, medikal taraftaki akıllı ilaçlar ve bağışıklık sistemini harekete geçiren immünoterapiler de prostat kanseri tedavisinde cerrahiye giderek daha sık ek yahut alternatif olan metotlar ortasında yer alıyor” formunda konuştu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı