Masum görünen büyük tehlike: Uyku keki! Bağımlılığa giden yol masum görünen ürünlerle başlıyor!

Bilinçli bir tüketicinin ‘uyku keki’ ismi altında satılan eserin ne olduğunu araştırması gerektiğini söyleyen Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, “Bu eser bildiğimiz kadarıyla THC içeriyor ve bunun da Türkiye’de kullanılması yasak. Yasak olan bir eserin sağlıklı olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.” dedi. Öte yandan okulların açılmasıyla gençleri daha büyük bir tehlikenin beklediğine vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan, “Çocuklar yaz tatillerinde ne yaptıklarını, neler deneyimlediklerini birbirleriyle paylaşacaklar. Şayet uyku kekini deneyen, etrafında alan bir arkadaşı olan birisi varsa bu, her çocukta bir merak uyandıracak. Bir halde bu esere ulaşabilirlerse bağımlılığa giden yol başlamış olacak.” uyarısında bulundu.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, okulların açılmasıyla çocuklar ve gençler ortasında yaygınlaşabilecek ‘uyku keki’ olarak isimlendirilen ve yasadışı olarak internet üzerinden satılan eserlerin oluşturduğu tehlike hakkında açıklamalarda bulundu.

Bilinçli bir tüketicinin eserlerin içeriğini araştırması gerekir

İnternet üzerinden ‘uyku keki’ olarak satılan eserlerin ismine bakıldığında çok temiz göründüğünü belirten Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Onur Noyan, “Uyku ve kek, ikisi de sahiden hayatımızda var olan iki kavram. Bununla ilgili bir uyaran yahut bir eser gördüğümüzde sahiden merak uyandırıyor. Ve ‘sağlıklı mı’ diye sorduğunuz vakit aslında ana sorun ortaya çıkıyor demektir.” dedi.

Uyku için satılan bir eserin toplumsal medya üzerinden satılıyor olmasının bir sorun olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Onur Noyan, “Bunun kek, külah, kornet diye satılması öbür bir sorun. Gelelim bundan sonraki sürece. Şuurlu bir tüketicinin uyku keki ismi altında satılan eserin ne olduğunu araştırması gerekiyor. Şu an piyasada tanınan olan ‘uyku keki’ ismi altında satılan eserlerin içeriğini maalesef bilemiyoruz. Bilebildiğimiz ve toplumsal medyadan görebildiğimiz kadarıyla içerisinde THC eserleri bulunuyor. Bu eserlerin Türkiye’de kullanılması esasen yasak. Yasak olan bir eserin sağlıklı olduğunu söyleyebilmek çok mümkün olmadığından ‘uyku keki’ ismi altında satılan eserlerin sağlıklı olmadığını çok rahatlıkla söyleyebiliriz.” biçiminde konuştu.

‘Uyku keki’ni deneyen çocuklar, öteki çocukların da merak etmesine neden olabilir 

Okulların açılmasıyla birlikte çocuklar ve gençlerin yaz tatillerinde birbirleriyle ne yaptıklarını, ne kullandıklarını, neler deneyimlediklerini paylaşacaklarına vurgu yapan Prof. Dr. Onur Noyan, bu durumun çok büyük bir sorunu beraberinde getirebileceğini söyledi. “Eğer uyku kekini deneyen, bununla ilgili tecrübesi olan, etrafında alan bir arkadaşı olan birisi varsa bunu çabucak paylaşacak ve her çocukta bir merak uyandıracak.” diyen Prof. Dr. Onur Noyan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu merakla birlikte çocuklar anne babalarından saklı bir formda bunu almak için efor sarf edebilirler ya da arkadaşlarıyla birlikte almak için bir plan yapabilirler. Şayet bunu yaparlarsa fark etmeden unsurla tanışmış olacaklar ve bağımlılığa giden yol başlamış olacak.”

Ebeveynler, çocuklarını güçlü istikametlerini ortaya çıkartacak formda desteklemeli

Ailelerin çocuklarına, kendilerini tabir ederken diğerleriyle kıyaslamak ve oburlarının yaptıklarını yapmaya çalışmak yerine, her bireyin kendi içerisinde var olan bedelleri koruyarak, kendine mahsus gelişmeleri gösterecek adımları atmaları ve bununla ilgili gelişim göstermeyi hedeflemeleri gerektiğini anlatmalarını öneren Prof. Dr. Onur Noyan, “Çocuklarımızın ‘başkası şunu yapmış ben de onu yapmak istiyorum’ formundaki niyetleri daima olacak. Lakin özgüveni olan çocuklar kendilerini arkadaşlarıyla kıyaslamak, karşılaştırmak ve onların yaptıklarını yapmak istemek yerine, kendilerini başarılı oldukları bir alanda gösterme yolunu seçecekler. Bu alanda ebeveynlere düşen rol şu; çocuklarımızı kendi akranlarıyla kıyaslamasına müsaade vermeden onların daha ön planda oldukları, daha güçlü oldukları taraflarını ortaya çıkartacak halde desteklememiz gerekiyor.”

Çocukların merak ettikleri hususları ebeveynleriyle paylaşması sağlanmalı

Çocukları korumak için öncelikle çocuklara toplumsal medya okur yazarlığının öğretilmesi gerektiğini lisana getiren Prof. Dr. Onur Noyan, “Sosyal medyada gördüğü her esere, her reklama inanmaması gerektiğini birinci olarak öğretmeliyiz. İkincisi, içeriklerine bakmayı öğretmeliyiz. Üçüncüsü, bağımlılığa, husus kullanımına giden yola bu şekil pak görünen eserlerle başlandığını bizim bilmemiz ve bunu çocuklarımıza aktarmamız gerekiyor.” ikazında bulundu.

Çocukların bu stil eserleri görüp isteme ihtimalleri ve potansiyelleri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Onur Noyan, kelamlarını şöyle tamamladı:

“Ebeveynler bu cins eserlerin içeriğindeki uyuşturucu maddeyi, THC'yi bilmeden satın alabilirler. Bu büyük bir probleme tekabül ediyor ancak şuurlu olarak almaları durumunda ise önemli hayati tehlike oluşturan durumlarla müsabaka ihtimalleri var. Ebeveynlerin, çocuklarının toplumsal medyada nerede gezindiklerini, hangi bahisleri araştırdıklarını, neyi merak ettiklerini, neyle ilgili görüntüler seyrettikleri kesinlikle takip etmeleri gerekiyor. Bu takiple birlikte çocukların merak ettikleri şeyleri aileleriyle paylaşmaları sağlanırsa ve aileler yanlışsız, sağlıklı bilgiler verebilirse çocuklar çok büyük risklerden uzaklaştırılmış olur. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı