Akciğer kapasitesi triflo ile artırılabilir… "Triflo ile akciğerlerimizi yanlış ve yetersiz kullandığımızı fark ediyoruz"

Solunum antrenmanları ile akciğer kapasitesini artırmak için triflo kullanıldığını belirten Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Özellikle ameliyatların akabinde yahut kronik akciğer sorunu olan hastalarda, hava yollarında kapanma, hava keseciklerinde ödem ve enfeksiyon olabilir. Triflo idmanları ile bunları açarsınız ve sekresyonları, balgamı, mukus içeriği dışarı atarsınız.” dedi. KOAH ve kronik bronşitli astımlı hastalarda akciğer kapasitesinin kapanmaya yatkın olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Anış Arıboğan, bu şahısların trifloyu bir ilaç üzere yanında bulunması gerektiğini söyledi ve “Sürekli kullandığımız bir organı aslında nasıl yanlış ve yetersiz kullandığımızı triflo kullanımının akabinde fark ediyoruz.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Anış Arıboğan, bilhassa ameliyatların akabinde hastalara önerilen triflo hakkında bilgi verdi ve fonksiyonunu anlattı.

Basit lakin efektif…

Triflonun, teneffüs antrenmanı ile akciğer kapasitesini artırmak için kullanılan bir rehabilitasyon aracı olduğunu lisana getiren Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Özellikle kronik akciğer hastalığı olanlarda, genel anestezi uygulanan operasyonlardan ve cerrahi operasyonlardan sonra, genel anestezi uygulanan olgularda ve yapay teneffüs aygıtından çıkarılmış ağır bakım hastalarında akciğer kapasitesini artırmak, sekresyonları azaltmak, akciğerde kapanmayı önlemek için geliştirilmiş kolay bir düzenektir. Lakin son derece efektif bir sistemdir. 3 tane akciğer kapasitesini gösteren ölçülü sütundan oluşur ve bunların içinde de birer tane top yer almaktadır.” dedi.

“Alınan oksijenin artması beden sıhhati ve güzelleşme için önemli”

Triflonun iki taraflı kullanabileceğini lisana getiren Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Orijinal hali ile nefes çekere kullanılırken aksi çevirdiğimizde de nefes vererek kullanılabilir. Böylelikle akciğerin hem soluk alma hem de soluk verme işlevi üzerinde rahatlıkla antrenman yapılmasını sağlar.” dedi.

Akciğer kapasitesini artırmanın bedene alınan oksijeni artırmak manasına geldiğini dikkat çeken Prof. Dr. Anış Arıboğan, alınan oksijenin artmasının beden sıhhati ve güzelleşme için çok kıymetli olduğunu vurguladı ve kelamlarını şöyle sürdürdü:

“Kronik akciğer sorunu olan hastalarda, hava yollarında kapanma, hava keseciklerinde ödem ve enfeksiyon olabilir. Triflo idmanları ile bunları açarsınız ve sekresyonları, balgamı, mukus içeriği dışarı atarsınız. Bunun en âlâ örneğini Covid-19 salgını sırasında gördük, akciğer kapasitesini artırmak hedefiyle birçok hastanın teneffüs aygıtına girmediği bildirildi.” 

Aşırı ve bilinçsiz kullanımı aksiliklere neden olabilir

Triflonun bilhassa erişkinler için üretildiğini lisana getiren Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Çocuk hastalarda da akciğer kapasitesine dikkat ederek, bir üst hudut koyarak antrenman yaptırılabilir.” dedi.

Triflodaki birinci sütunun 600, ikincinin 900, üçüncünün de 1200 cc’lik bir akciğer kapasitesini gösterdiğini belirten Prof. Dr. Anış Arıboğan, bu idmanın nasıl yapılacağını şöyle anlattı:

“3 sütun ve 3 balondan oluşan aygıtın dışındaki üfleme aparatına ağzınızı koyarak nefesinizi çekmeye başlarsınız. Birinci amaç mavi topu üst kaldırmaktır. Şayet kapasiteniz kâfi ise ikinci topu da üst çekebilirsiniz. Üçüncü topu da üst çekebiliyorsanız bu, akciğerin içerisine 1200 mililitrelik bir hava hareketi sağlandığı manasına gelir. Günlük yaşantımızda ‘derin nefes al’ komutunun uygulanmasının rakamsal karşılığı bilinmediği için pek faal olduğu söylenemez. Lakin bir gaye belirlendiğinde ve bu uygulama yapıldığında sürecin muvaffakiyetini ve sonucu olumlu manada etkilemektedir.

Trifloyu günde 3-5 kez kullanmak kafidir. Zira çok uygulama halinde karbondioksit bedeli düşeceği için şahıslarda baygınlık hali, şuur bulanıklığı, baş karışıklığı, yorgunluk, halsizlik, tansiyonda düşme olabilir.”

“Hastalar bir ilaç üzere daima yanında bulundurmalı”

Ameliyat sonrası durumlarda triflonun daha sık önerildiğini, bir-iki saatte bir hemşire eşliğinde uygulanabileceğini dile getiren Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Ameliyat sırasında bilhassa uzun ameliyatlarda hasta yattığı için, akciğer ve kalp ameliyatlarında da direkt akciğer organı ile çalışıldığı için akciğer yapısı kapanmaktadır. Aslında anestezi ve ameliyat sonrası durumda en sık rastlanan akciğer sorunu atelektazi dediğimiz akciğerin bölge olarak yapışması ve kapanmasıdır. Bu durumun düzgün yönetilmediği durumlarda bilhassa yaşlı hastalarda, uzun cerrahi müdahale geçiren hastalarda, obezlerde zatürreye kadar gidebilen akciğer sorunlarına neden olabilir. Bunlar hastanın erken ayağa kalkmasını ve yara uygunlaşmasını de etkileyebilir. Bu manada triflo bilhassa postoperatif periyotta ısrarla birinci günden sonra tavsiye edilmektedir.” dedi.

Kronik akciğer sorunu olan KOAH ve kronik bronşitli astımlı hastalarda akciğer kapasitesinin kapanmaya yatkın olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Bu bireylerde hava yollarını ve hava keseciklerini açık tutmak, daha da kıymetlisi onların içinde biriken mukus sekresyonu, balgamı ve gerektiğinde bakteri ile yüklü olan kirli gereci akciğerden dışarı atabilmek, hava yollarını pak tutabilmek ve oksijen değişimini güzelleştirmek için daima kullanılan, bir ilaç üzere hastanın yanında bulunması gereken bir preparat olarak düşünebiliriz.” biçiminde konuştu.

“Akciğerlerimizi yanlış ve yetersiz kullandığımızı triflo ile fark ediyoruz”

Fizyolojik olarak nefes almanın kısa, nefes vermenin de uzun olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Bu mühlet eşit de olabilir lakin, nefes alma kısa ve nefes vermenin uzun olması önerilir.” dedi.

Nefes alma sırasında diyafram kullanımının çok değerli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Anış Arıboğan, kelamlarını şöyle tamamladı:

“İnterkostal kasları kullanmak, karnı üst yanlışsız çekmek değerlidir. Tercihen ağız kapalı olarak tüm burun kapasitesi ile teneffüs gerçekleştirilmeli. Elinizi karnınıza koyduğunuzda bir çiçek koklar üzere kendinizi öne çekerek, üst çekilmesi ile nefes alınmalı ve yavaşça verilmeli. Bu durumu yaşantımızda uygulama ve gerçekleştirmek sıkıntı olabilir. Lakin triflo eşliğinde gerçekleştirdiğimizde bir anda kendimizi yanlışsız nefes alımında buluruz. Zira bir maksat belirliyorsunuz ve bunu artırmaya çalışıyorsunuz. Daima kullandığımız bir organı aslında nasıl yanlış ve yetersiz kullandığımızı triflo kullanımının akabinde fark ediyoruz.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı