Uzmanı uyardı: Bilinçsiz tüketilen vitamin ve mineraller ilaçlarla etkileşip sağlığınızı bozabilir"

Aydın, “Bilinçsizce tüketilen vitamin ve mineraller kıymetli bir hastalığın görülmesini de engelleyebilir. Kullanılan rastgele bir destek kişinin ilaçları ile etkileşebilir ve istemeyen sonuçlara neden olabilir, sıhhatini bozabilir” dedi.

Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Ahmet Aydın, vitamin ve mineral desteklerinin tüketilmesinde dikkat edilmesi gerekenlere ait açıklamalarda bulundu. “Takviye hedefiyle kullanılan eserler çoklukla A, B, C, D dediğimiz vitaminler ve kalsiyum, magnezyum, selenyum üzere çeşitleri bulunan mineral kompleksleridir” diyen Prof. Dr. Aydın takviye tüketiminde karar vericinin kişinin kendisi olmaması gerektiğinin altını çizdi. Prof. Dr. Aydın, şunları söyledi:

“Özellikle bir sıhhat profesyonelinin, doktorun yahut eczacının katkısıyla karar verilmesi lazım. Zira olağanda bu dayanak dediğimiz vitaminler ve minerallerin hepsi günlük hayatımızdaki beslenme içerisinde var. Şayet kişi olağan, istikrarlı beslenen biriyse vitamin dayanağına gereksinim duymaz. Ama kişide önemli bir rahatsızlık, kronik bir rahatsızlık varsa yahut ileri yaşta ise muhtaçlık duyulabilir. Lakin bu gereksinimlerin tümünde de karar vermeden evvel tabibe danışılması ve desteklerin ondan sonra alınması gerekir.”

“Vitaminler için Başlangıç ve Bitiş Mühleti Tabiple Belirlenmeli”

Yeterli ve istikrarlı beslenmediğinin farkında olan insanların da kendi kararlarıyla desteğe başlamaması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Aydın, “Dengeli beslenme vitamini, minerali, proteini ve karbonhidratı yeteri kadar alabilecek kadar tüm besin kümelerini tükettiğiniz bir beslenme usulüdür. Tek taraflı beslenenler, vejetaryen ve vegan beslenme biçimi ya da bir hastalık durumu vitamin ve mineral muhtaçlığını oluşturabilir. Kişi bu türlü bir gereksinim duyuyorsa da kesinlikle bir sıhhat profesyoneli ile bir arada karar vermesi gerekir” diye konuştu.

Vitaminlerin başlangıç ve bitiş müddetinin tabiple belirlendiği takdirde dozların inançlı bir formda alınabileceğini söyleyen Prof. Dr. Ahmet Aydın, çeşitli test metotlarıyla kandaki yahut bedendeki vitamin ve mineral bedellerinin çarçabuk ölçülebildiğini belirtti. Prof. Dr. Aydın şöyle konuştu:

“Vitamin ve mineral eksikliğinin teşhisini koyabilecek test metotları var. Örneğin; magnezyum takviyesine muhtaçlık duyan birisi kanındaki magnezyum seviyesini ölçtürebilir. Ölçüldükten sonra eksik olduğu ortaya çıkmışsa, destek alınması gerekir. Ekseriyetle takviyelerin içerisinde bu vitamin ve mineraller ağır formda bulunur lakin şayet muhakkak bir mühlet için kullanmasının başlangıcı ve sonu muhakkaksa, sıhhat profesyoneli tarafından önerilmişse o vakit o dozlar inançlı biçimde alınabilir.”

“Başka Hastalığın Görülmesini de Engelleyebilir”

Bilinçsizce tüketilen desteklerin mevcut olan öteki önemli bir hastalığın görülmesini engelleyebileceğine dikkati çeken Prof. Dr. Ahmet Aydın, bunun yanında da bedendeki başka vitamin ve minerallerle aksi tesir yapabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Aydın, “Normalde bir kişinin kendisini güzel hissetmediği durumlar aslında bedenin alarmıdır, bir sinyalidir. O nedenle, güzel hissetmedikleri ya da bir takviyeye muhtaçlık duydukları anda kesinlikle bir sıhhat merkezine gitmelerini öneriyorum. Bu desteklerin sıhhat sistemine dahil olduktan ve orada gerekli kan testlerini yaptırdıktan sonra alınması çok kıymetli. Zira bunun dışında alınan destekler, olan bir hastalığın görülmesini de engelleyebilir" sözlerini kullandı.

“Takviyeler Çabucak Tesir Göstermez”

Takviye besinlerin tesirlerini çabucak göstermediğini ve bu yüzden uzun vadede bilinçsiz tüketimin aldatıcı olacağını aktaran Prof. Dr. Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla uzun müddet kullandıktan sonra ne çıkacağını bilmiyoruz ve yıllar sonra bedende meydana gelen aksiliklerin da ondan kaynaklanmadığını kimse söyleyemez lakin kaynaklandığını da kimse söyleyemez. O nedenle başlangıç ve bitiş belirlenerek alınması çok kıymetli. Mesela çinko kıymetli bir bağışıklık elementi lakin her gün çinko almamalıyız. Bu cins dayanakların başlangıç ve bitiş mühletini ortaya koymak sıhhat profesyoneli olmadan çok kolay değil. Zira esasen ekmek, süt, yoğurt ve sebzeler üzere besin kaynaklarımız aşikâr ölçüde bu elementleri içeriyorlar ve üzerine koyduğunuz rastgele bir takviyenin size yaptığı faydayı ya da ziyanı anında göremeyebilirsiniz buna dikkat etmek gerekir.”

“İlaçlarla Etkileşip Sıhhatinizi Bozabilir”

Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı ve Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Ahmet Aydın, bedendeki vitamin ve minerallerin birbirleriyle ahenk içinde olduğunu ve test yapılmadan alınan desteklerin bedendeki dengeyi bozabileceğini anımsatarak şunları kaydetti:

“Kullanılan rastgele bir destek kişinin ilaçları ile etkileşebilir ve istemeyen sonuçlara neden olabilir. Örneğin; magnezyum alındığında şayet o kişi birebir vakitte bir tansiyon hastasıysa ve tansiyon için de bir ilaç kullanıyor ise magnezyumun tansiyon düşürme özelliği olduğundan tansiyonun daha da düşmesine yol açabilir. Bu vitamin ve mineraller bedende organize halde çalışırlar. Örneğin; tek bir elementin ya da tek bir vitaminin misyon yaptığı bir sürece odaklanmak çok hakikat bir yaklaşım olmaz, bunların tümü bedende bir harmoni içerisinde çalışırlar. Bir adedini yükselttiğinizde öbür başka bir elementin bedene tesirlerini değiştirebilirsiniz. Zira mineraller ve vitaminler bedendeki yüzlerce kimyasal tepkinin yardımcı faktörleridir. Şayet bunları biz yanlış ya da gereksiz halde arttıracak olursak bedenin metabolizmasını değiştirebiliriz. O nedenle şuurlu tüketim önemlidir.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı